25.04.2009

istanbul'da sanat'ın nabzını tuttuk.



!fzine atolyesinde tanısıp da kaynaştığımız toprak adlı arkadaşımla bgün tüm gün sergi gezdik. Önce kabataş'da deniz kenarında çay-tost kahvaltısıyla başladık. Sonra da başladık "san'at azizim" turuna. etkilendiklerimden biri üstte. Bi de aynı yerde Bir sanatçının Replikas'ın son albümünü dinleyip, şarkılardan esinlenerek yaptığı heykellerin sergisi vardı. baya güzeldi o da. Bi de arkasokaklarda bir apartmanın içinde galeri, ve çok güzel yapmışlardı. Bi galeride çalışmanın ne kadar güzel bişey olduğunu o an farkettim.




Diğer etkilendiğim sergi de Pera Müzesi'nde Akira Kurosawa'nın storyboardlarının olduğu sergiydi. Adam kafasında gördüklerini anlatabilmek icin cizmiş, ama ne çizim. Özenle boyamış, özenle çizmiş tüm ayrıntıları. Baya güzeldi.

Sonra da bi teras katında bira içip sohbet ettik. 2 birayla hemen kafam iyi olmuştu.
Bu da böyle güzel bir gün.

Dün de nisimasanın kısafilm gösterimi vardı. 2 genç yönetmenin. esranın arkadaşları. sevgililer; kız türkiyeden, oğlan fransa. beraber film yapıyolar. çok tatlı insanlardı. ve sinema anlayışları gerçekten gözlerimi yaşarttı.
Geziyolar, gittikleri yerde insanlarla tanışıyolar ve onların üzerine senaryolarını yazıyolar. ve kesinlikle profesyonel oyuncularla çalışmıyolar, oyunculara senaryonun hepsini anlatmıyolar, o sahnede ne varsa onu anlatıp, kendi cümlelerini kurdukları anı bekliyolar. Filmleri de güzel, ama ardındaki hikayeleri çok daha etkileyici. Bu anlayışları yüzünden, dünyaya, çevrelerindeki her detaya bakışları da çok şahaneydi.

Güzel yaşamlar, güzel filmler/resimler/heykeller.
Üzerlerine güzel düşünceler ve bazı hevesler.
Durmamalı. Hayat ona hep böyle bakmayı bilince güzel.
Bunu kaybetmeyelim bebeym.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder