2.04.2009

ol-ley be!

aramıza döndüün icin cok sevincliyiz teyzenle. ben de bugün blogumuzu tekrar hareketlendirelim temalı bişey yazmayı düşünmekteydim. Bıraktın mı kursu? hmm. bence ztn alcaını almışsındır, ama bi sertifika fln veriyolar mıydı acaba, hani cv için, sadece onu düşünüorum. Ayrıca kukla konusunda çok heycanlandım. acele vidyo bekliyorum.
Burdan ufak icraat haberlerine geçeyim: bahar geldi ya, gerçekten bu sefer dünya başkabiyer oldu sanki. herşey deişmiş gibi geliyo. hava geç kararıyo, deişik kokmaya başladı. acaip mutluyum. gelişmeleri maddeler halinde yazmak istiyorum:
a. istanbul film festivali başlıyo burda, konuk ağırlama guruhuna katıldım. sadece bi yönetmeni havaalanından alıp oteline bırakmak bi de bunun geri dönüşünü yaparak, tüm filmleri beleşe izleyeceğim. anlıycaın, istanbulun nimetlerinden faydalanmaya başladım. koskocaman bi festival.
b. arın işe başlıyo! bi tane organizasyon şirketinde, tanıdık sayılır. hemi de bir milyar kazancak! bugün öğrendik!
c. minyatürcü amcaya gittim bugün, her pazartesi 11de gideceğim, akşama kadar orda resim yapacaim :)
d. yarın pilatese başlıyorum. daha doorusu bi bakcam. bana göre diilse aslında yoga merkezi orası, hemen yogaya gecicem. artık beyim para kazanıyo. bana bi yoga ısmarlar heralde.
e. dandik bilgisayardan kurtuldum. annem bilgisayar aldı. kücük ve sevimli bişey. cok seviyorum kendisini. tezimi yazcam ulan bu bilgisayarda :)
f. bugün eminönüne gittik, karakaplumbağası alalım diye. caminin avlusunda simit yiyip muhabbet ederek başlayan gün, hayalimizin suya düşmesiyle sonuçlandı. meersem karakaplumbaası satışı yasakmış. daha doğrusu çiflikte yetişenler satılıyo da doğadan toplamak yasak. cezası varmış. her sorduğumuz adam bize sivil polismişiz ya da radikal çevrecilermişiz (ağızlarından laf alıp şikayet etcekmişiz) gibi davrandı. bulamadık karakaplumbağası. ama bissuru cicekci var acaip ucuz. tohum alacağım ordan bi suru, kucuk balkonumuza ekeceim. bi de cilek alcam bi tane, 202/5'in hatrına.
Anlıycaın buralara geldi bahar. dışarlarda dolanmaya başladık.gelsen ya vaktin olduunda. hatta 10unda margoyla yemek yiycez sanırm biz, o geliyo ya, o döneme gelsen efsane olur. 202/5 reunion.
bu arada santralistanbul'da (kampüsüm o benim) mükemmel bi sergi var. büyükler için lunapark gibi. "haritasız" adında. derridanın bişeylerinden beslenmiş, olay sergilenen şeylerin hepsinin izleyiciyle tamamlanması. yanı eserin çerçevesi sensin. mükemmel şeyler var. hepsi algılarınla oynuyo. ağustos'a kadar sürüyomuş gerçi ama bi an önce gel derim. cünkü istanbul modernde de baska bir sahane sergi var ismi "gölgeye övgü" bu 6mayıs'ta bitiyor.

nimet avcılığı yapıyorum burada. bi de fotoraf çekme gazındaym sanki birazcık. bi tane analogumsu makina vardı, ona ilk param olduğunda siyah beyaz film alıp, az çok bişeyler okuyup fotoraf cekeceğim biyerlere gidip. biyerler de böyle "genişlik" olcak, landscape. nesranın minimal kafaları.
gezi planlarım aynen devam. bu pazar serkanla yine cıkacaız biyerlere. belki adalarda bisiklete binmek olabilr, ya da belki de başka bişey. arın da gelir.

daha çok yazasım var, ama saat 1.24. uyku saatim çoktan geçti, ekranı bulanık görmeye başladım. sana hayatta küsmem. ama hergün sacmalasak bile bişeyler yazalım derim. topaç teyze durgunluğa gelemez bilirsin. hareketlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder